30 Ağustos Zafer Bayramının 90. Yılı Kutlu Olsun

Yüce Türk Ulusu ve onun bağrından çıkan kahraman Türk Ordusunun ebedi Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde, omuz omuza vererek kazandığı destansı zaferin 90.Yıldönümünü kutluyoruz.
30 Ağustos Zaferi, 1000 yıllık Türk Yurdu Anadolu'yu istila etmek isteyen emperyalist güçlere karşı 19 Mayıs 1919'da '' Ya İstiklal Ya Ölüm '' parolasıyla yola çıkan M. Kemal'in ve ona yürekten bağlı Türk ulusunun inanç ve azminin zaferidir.
Bu zafer; Yüce Türk ulusunun Hürriyet ve İstiklal uğrunda Türk birlik ve beraberliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin neler yapmaya muktedir olduğunun göstergesi eşsiz bir zaferdir.
Bu zafer; sırtına saplanan esaret hançerini ulusça söküp atan, özgürlüğünü almak isteyenleri tüm dünyanın önünde dize getiren Türk ulusunun diriliş destanıdır.
30 Ağustos Zaferi yalnız askeri başarı değil

 imparatorluktan ulus devlet,

Saltanattan ulusal egemenliğe,

 ümmet anlayışından Atatürk milliyetçiliğine,

tebaa olmaktan vatandaş olmaya geçiştir.

 Modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun başlangıç noktasıdır.
Bu zafer sonucunda siyasi, sosyal ve hukuk alanında yaptığı devrimlerle genç Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş devletlerarasında yer almasını sağlayan aydınlık yolu açılmıştır.

Tarihi boyunca bağımsız yaşayan ulus devlet olmanın gururunu, vatan sevgisini her zaman yüreğinde hisseden yüce Türk ulusuna bu büyük zaferi kazandıran, canları ve kanları ile bize bu güzel vatanı emanet eden başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve şehitlerimizin manevi huzurlarında saygı ile eğilirim.

Büyük Taarruzu takip hareketi 1 Eylül 1922'de başladı. 3 yıl 3 ay sonra İzmir başta olmak üzere Ege'nin tüm şehir, kasaba ve köyleri düşman işgalinden kurtarılmıştır.
1 Eylül akşamına doğru uşak kurtarıldı. 2 Eylül'de Yunan Ordusu Başkomutanı TRİKOPİSİN, 2.Kor. Komutanı General DİGANİ, 4. Tümen Komutanı General DİMARAS, 12. Tümen Komutanı Albay KALLDAPULUS, 13. Tümen Komutanı Albay KALPALİSİN ve yardımcılarının esir edilmeleri. Eskişehir'in kurtuluşu, 3 Eylül esir komutanlarının Atatürk'ün huzuruna getirilişi. Balıkesir'in kurtuluşu, 7 Eylül Aydın'ın, 8 Eylül Manisa'nın, 9 Eylül İzmir'in ve 10 Eylül'de Mustafa Kemal ve Komutanların İzmir'e gelişleri.

Bu meydan muhaberesinin kazanılmasında yaşananları akıtılan kanları, yitirilen canları yeni nesillere anlatmanın ben Türk'üm diyen her yurttaşın genç kuşaklara anlatmak görevimiz olmalı.

Emekli Astsubay Ahmet Yamaner konuşmasını şöyle sürdürdü;

Zaman zaman düşmanla mesafemiz 70–80 metre oluyordu. 30 Ağustosta bir günde bir şehri kurtaran ordu Afyon İzmir karayolu 325 km'dir. Türk ordusunun piyadeleri atlı süvarilerle at başı giderek bu mesafeyi savaşarak 14 günde aldılar.
Susuzluk açlık bir yanda, cehennem sıcağı bir yanda, yüzünüzü yıkamaya fırsatınız yok kir bir yanda, ayaklarımızın pişmişliği bir yanda terazinin kefesini ağdırmaya çalışırken sizi ayakta tutan inanç birliği, ilke birliği, vatan ve bayrak sevgisi ülke bütünlüğü düşüncesi diğer kefeyi hep ağdırıyordu.
Önemli olan savaşmak değil savaş nedeni olacak önlemleri almak, birlik olmak, üretmek olmalı. Müspet ilim sarmalında yumak olup teknolojilerde önder olmalı diyor.

bolugundem.com/yazigoster.php?id=12043   alıntı.