Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Kasım 2013 Çarşamba

ANKARA GEZİSİ

                    Dün Ankarayı gezdik. Ankaraya gidip te Anıtkabiri görmemek olur mu?
 Tam da askerlerin nöbet değişimine denk gelmişiz. Bacaklarını kalçadan havaya atarak yürüyorlardı.
 Yerlerine geçtikten sonra da hareketsiz duruyorlardı. Onları heykel zannedenler vardı
                               Ziyarete gelen kalabalık gurupları gördükçe göğsümüz kabardı.
                                                      Aslanlı yolu da çekmeden olmaz.
                                   Orta okul öğrencileri öğretmenlerinin nezaretinde geziyorlardı.
 Müzelerden gezmeye başladık.İçeride resim çekmek yasak. Ama niye yasak! Bu güzellikleri, emekleri herkesin görmesi gerek. Atatürkün kullandığı eşyalar, giysiler, okuduğu kitaplar vb sergilenmiş. Çalışma ortamları canlandırılmış.Yağlı boya tablolar sergilenmiş. Kurtuluş savaşına katılan komutanların büstleri konmuş.
                             Savaşlar canlandırılmış."Beni vatan toprağına gömün" sözü vasiyet kabul edilmiş. Yurdun dört bir yanından getirilen vatan toprağı harmanlanarak Atatürk bu toprağa gömülmüş.
                                           Anıtkabirden çıktıktan sonra TBMM ne gittik.
 Giderken yolda ilk meclisin önünden geçtik. Atatürk burada her ilden gelen mebusları(millet vekili) toplamış.
Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisine gittik. TBMM de içeride resim çekmek yasaktı. Zaten içeri girebilmek için üç dört yerde cihazdan geçtik ve çantalarımız ve üstümüz gayet dikkatli bir şekilde arandı. Kimliklerimizi verip ziyaretçi kartı aldık. Ziyaretçi kartını okutup içeri girdik. İçerde de çantalarımızı küçücük kutulara tıkıştırdık. Size tavsiyem giderseniz küçük çanta ile gidin. Ziyaretçi bölümüne girmeden önce sessiz olmamız, el sallamamamız, konuşmamamız tembihlendi. İçeri girdik oturduk. Ben meclisi gördüğüm fotolardan dolayı daha büyük sanıyordum. Değilmiş. Bir de meclis başkanı yukarılarda bir yerde oturuyor sanıyordum. Üç basamak yukarıdaymış. Bu çekimler olanı ne kadar şatafatlı gösteriyor. Bir milletvekilinin konuşmasını dinledik, tepki gösteremedik tabi ki.
                                     Bir süre sonra çıktık dışarı. Arka bahçelerden geçtik.
Meclisten çıktıktan sonra Ankamol alışveriş merkezine gittik. Gençler gezdi. Biz de oturduk kahve içtik. Bir iki giyim mağazasına baktım çok pahalı geldi.

Akşam 8 de (Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi) Operet Sahnesinde "Arşın Mal Alan" adlı müzikal komediyi seyrettik. Azeri lehçesi ile konuşmaları anladık da şarkıların çoğunu anlamadık. Orkestra da sahnenin altında yer almıştı.
Yine resim çekmek yasaktı. Ben de oyun başlamadan sahneyi tavanların süslerini çektim.
   Oyunun içeriği Türk filmi kıvamında idi. Yine de hoşça vakit geçirip otobüsümüze bindik. Dönüş yolunda tatlı bir yorgunluğumuz vardı.
  İyi ki geziye katılmışım. Ayaklarımın ağrısını bahane edip katılmayacaktım ama seneye daha çok ağrırsa diye bu seneden gittim Ankaraya.

2 yorum:

  1. Anıtkabiri en son oğlumun ilkokul son sınıftaki gezisi sırasında gördüm. Acaip bir atmosfer. Üç boyutlu savaş sahnelerinin bulunduğu kısımda ağlaya ağlaya hun oldum. Türk büyüklerinin resimleri, heykelleri karşısında Türklüğümle, ulusumla, atalarımla bir kere daha gurur duydum. Ata'nın huzurunda da Fatiha'mı okudum. Allah onun ve silah arkadaşlarının ruhuna huzur versin, rahmet eylesin. İlk meclis ise biz gittiğimizde tadilat vardı, görememiştik. TBMM ni dolaştırdılar, ben de aynı hisse kapıldım. Göründüğünden çok küçükmüş. Boşuna demiyorlar, tv bir kaç beden fazla gösteriyor diye:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok güzel bir atmosfer var Anıtkabir de. Duygulanmamak mümkün değil. Ben de çocuklarımı götürmüştüm. Atalarımızın kıymeti bilsinler istedim. Çok şükür biliyorlar da. Sizinle aynı duyguları paylaşıyoruz Nurten hanım.
      Sevgiler.

      Sil