Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Kasım 2013 Perşembe

Geçen Hafta

Geçen hafta cuma günden öğretmenler günü kutlamaları başladı.
Cuma gündüz habire ikramlar yedik. Akşam da yemekteydik.
 Yemekler nefisti. Ama alt tarafı kabak tatlısının sunumuna bakarmısınız. Görüntüyle doyuyorsunuz zaten.
Cumartesi sabah Ömer Tezcanın sunduğu "Beden Dili" seminerine gittik. Yaptığımız her hareketin anlamı var. Bedenimiz bilerek yapıyor herşeyi.
 Oğlum bize güzeeeel bir sürpriz yaptı. Vize sınavları sonrası bir hafta tatil vermişler ve haber vermeden geldiii.
Çoook mutlu oldum. Birlikte Ankaraya gittik. Kızımın orada sınavı vardı ve Kardeşimde buluştuk. Onlarda bizi akşam yemeğe çıkardılar. Aşağıda şiş köfte...
 Ertesi sabah güzel bir kahvaltıdan sonra düğün videolarını seyrettik. Kendi gençliğimiz, çocuklarımızın küçüklükleri, gezdiğimiz yerler, anne babalarımızın gençlikleri ekrandan bir bir geçti.
 Sohbet muhabbet bitmez ve döndük evimize.
    Bu haftayı da oğlumla geçiriyorum. Aksi gibi bütün günler, gezmeler bu haftaya denk geldi. Neyse ki oğlum da arkadaşları ile buluşup geziyor. Kayınvalidem oğlumu yemeğe aldı. Halası döner yemeye götürdü. Bende vardım tabi.
  Bu gün 8. sınıfların seviye belirleme sınavları vardı. Öğrenciler okullarında öğretmenler başka başka okullarda sınavlara girdiler. Bu gün girdiğim okul şehir merkezinde yakındı. Yürüdüm gittim. Yarın gireceğim okulsa çok uzak. Bu günden gidip bakalım dedik. Şehiri çıktık. Tek araba sığacak patika bir yol, nagivasyonla zar zor bulduk okulu. Tepeden şehir manzarası güzel ama yaşamak zor orada sanırım.
Herkese sağlıklı kolay bir yaşam dilerim.
  Gelinimizin göz zevki çok iyidir. Evinin süsmesi, detayları çok hoşuma gider. Hatıra olsun diye buraya kardeşimin evinden detaylar koyuyorum...





Herkese güzel günler...


24 Kasım 2013 Pazar

20 Kasım 2013 Çarşamba

ANKARA GEZİSİ

                    Dün Ankarayı gezdik. Ankaraya gidip te Anıtkabiri görmemek olur mu?
 Tam da askerlerin nöbet değişimine denk gelmişiz. Bacaklarını kalçadan havaya atarak yürüyorlardı.
 Yerlerine geçtikten sonra da hareketsiz duruyorlardı. Onları heykel zannedenler vardı
                               Ziyarete gelen kalabalık gurupları gördükçe göğsümüz kabardı.
                                                      Aslanlı yolu da çekmeden olmaz.
                                   Orta okul öğrencileri öğretmenlerinin nezaretinde geziyorlardı.
 Müzelerden gezmeye başladık.İçeride resim çekmek yasak. Ama niye yasak! Bu güzellikleri, emekleri herkesin görmesi gerek. Atatürkün kullandığı eşyalar, giysiler, okuduğu kitaplar vb sergilenmiş. Çalışma ortamları canlandırılmış.Yağlı boya tablolar sergilenmiş. Kurtuluş savaşına katılan komutanların büstleri konmuş.
                             Savaşlar canlandırılmış."Beni vatan toprağına gömün" sözü vasiyet kabul edilmiş. Yurdun dört bir yanından getirilen vatan toprağı harmanlanarak Atatürk bu toprağa gömülmüş.
                                           Anıtkabirden çıktıktan sonra TBMM ne gittik.
 Giderken yolda ilk meclisin önünden geçtik. Atatürk burada her ilden gelen mebusları(millet vekili) toplamış.
Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisine gittik. TBMM de içeride resim çekmek yasaktı. Zaten içeri girebilmek için üç dört yerde cihazdan geçtik ve çantalarımız ve üstümüz gayet dikkatli bir şekilde arandı. Kimliklerimizi verip ziyaretçi kartı aldık. Ziyaretçi kartını okutup içeri girdik. İçerde de çantalarımızı küçücük kutulara tıkıştırdık. Size tavsiyem giderseniz küçük çanta ile gidin. Ziyaretçi bölümüne girmeden önce sessiz olmamız, el sallamamamız, konuşmamamız tembihlendi. İçeri girdik oturduk. Ben meclisi gördüğüm fotolardan dolayı daha büyük sanıyordum. Değilmiş. Bir de meclis başkanı yukarılarda bir yerde oturuyor sanıyordum. Üç basamak yukarıdaymış. Bu çekimler olanı ne kadar şatafatlı gösteriyor. Bir milletvekilinin konuşmasını dinledik, tepki gösteremedik tabi ki.
                                     Bir süre sonra çıktık dışarı. Arka bahçelerden geçtik.
Meclisten çıktıktan sonra Ankamol alışveriş merkezine gittik. Gençler gezdi. Biz de oturduk kahve içtik. Bir iki giyim mağazasına baktım çok pahalı geldi.

Akşam 8 de (Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi) Operet Sahnesinde "Arşın Mal Alan" adlı müzikal komediyi seyrettik. Azeri lehçesi ile konuşmaları anladık da şarkıların çoğunu anlamadık. Orkestra da sahnenin altında yer almıştı.
Yine resim çekmek yasaktı. Ben de oyun başlamadan sahneyi tavanların süslerini çektim.
   Oyunun içeriği Türk filmi kıvamında idi. Yine de hoşça vakit geçirip otobüsümüze bindik. Dönüş yolunda tatlı bir yorgunluğumuz vardı.
  İyi ki geziye katılmışım. Ayaklarımın ağrısını bahane edip katılmayacaktım ama seneye daha çok ağrırsa diye bu seneden gittim Ankaraya.

18 Kasım 2013 Pazartesi

AŞURE

Bu sene de aşuremizi yaptık.
 Her sene yapardım, oğlum derin dondurucuya koydurur bir haftada da bitirirdi. Şimdi okula gittiği için yaptığımı komşulara arkadaşlara dağıta bildim.
Dün (pazar günü) evde olduğum içi sabahtan yarım kilo buğdayı kaynattım bıraktım. Aslında akşamdan kaynatıp sabaha kadar bekletmeliydim. Bir iki saat arayla tekrar tekrar kaynattım. İyice şişti yarıldı. 1.5 su bardağı  nohut ile 1.5 su bardağı kuru fasulyeyi aynı kapta ıslattım. Daha sonra ikisini bir düdüklü de 20 dakika pişirdim. Sularını süzdüm buğday tenceresine ekledim. 8 adet kuru incir, 250 gr kadar kuru kayısı, 200 gr kadar kuru üzümü kaynar su ile aynı kapta ıslattım. Islatmadan önce ince ince doğradım. 1 saat kadar ıslanan meyvelerin suyunu da aşureyi karartmasın diye süzdüm. 200 gr kadar fındığı da içine attım. 2 su bardağı toz şeker ekleyip 15 dakika daha kaynattım. Portakal bulabilseydim suyunu sıkıp içine atardım, kabuğunu da rendeler içine karıştırırdım.  Çok güzel bir tat veriyor. Bekleyen aşure koyulaşır. Açmak için azar azar kaynar su eklemek gerekir.  Kaselere koyduğum aşurelerin üzerine tarçın ve ceviz ekledim. Komşulara dağıttım. Okul da ve resim atölyesin de arkadaşlara ikram ettim. Bu sıralar da hepimizin bol miktar da aşure yediğimizi tahmin ediyorum. Hepimize afiyet olsun.

10 Kasım 2013 Pazar

10 KASIM

Atamızı ölümünün 75. yılda saygıyla anıyoruz.


 Okulumuz da yapılan anma töreninden görüntüler: Saygı duruşundan sonra salona girildi ve Öğretmen arkadaşların hazırladığı pragram izlendi.
 Bir öğretmen arkadaşımın konuşmasından sonra bir öğrencimiz şiir okudu.

 Orotoryo gurubu dinleyicileri çok duygulandırdı.
 Müzik korosundan sonra tören son buldu.

8 Kasım 2013 Cuma

Teknoloji Tasarım 2013-2014

Düzen Kuşağı Çalışmaları (Çalışmalar tamamlandıkça bu post'a eklenecek)
 “ Bütünde Farklılık Oluşturalım ” Etkinliği
 “Düzen Kuşağı” çalışmalarıyla öğrenciler;
1- Düşünmeyi öğrenme ve yaşamlarındaki olaylara farklı açılardan bakarak değerlendirme
anlayışı geliştirirler.
2- Doğadan, yaşamdan ve kendinden yola çıkarak mekan, yüzey, birim, tekrar, ritim, düzen,
uyum, bütünlük, topluluk vb. kavramları yapılandırırlar.
3- Değişkenliği olmayan biçimleri (kare, yuvarlak, çizgi) kullanarak özgün düzenler (tasarım)
oluştururlar.
4- Değişkenliği olmayan biçimlerle oluşturduğu düzende renk, yön ve oran kavramlarını ifade
ederler.
5- Yaratıcılıklarını; gözlem, arama, sorgulama ve denemelerle öğrenme sürecinde
geliştirirler.
6- Teknoloji ve tasarım kültürünün oluşması için gerekli zihinsel alt yapıyı oluştururlar.

8.sınıf Düzen Kuşağı çalışmaları (Çok birim, çok ölçü,çok renk)
 Düzen kuşağı etkinliklerinde ortaya çıkan düzenin bir hacmi olmalı ve dengede
durabilmeli, çoğalmaya imkan vermeli, tekrarlayan birimler açık ve anlaşılır olmalıdır.
Zemine yapıştırılarak çalışılmamalıdır.
8/A










..........
8/B














.........
8/K sınıfı çalışmaları

                   Ardanın satranç madalyaları :)  Ayrı duran Matematik birinciliği madalyası. :)
















...........
8/L






................
8/M









 ..................
7.sınıf Düzen Kuşağı  Çalışmaları (Tek birim, tek renk, tek ölçü)
 “ Birimden Bütüne ” Etkinliği
 1- Bu bölümde değişkenliği olmayan temel biçimler (kare, daire,eşkenar üçgen, çizgi) bir malzemeye uygulanarak kullanılır. Temel biçimler kağıda çizilir ve katlamalar yolu ile bir birim oluşturulur. Elde edilen birim üretilir ve tekrarlar sistematiğinin doğrultusunda yan yana, yüz yüze, köşe köşeye vb. birleştirilerek bir düzene gidilir. Ortaya çıkarılan düzen, düşüncenin, denemenin ve aramanın ortaya çıkardığı yeni bir ürünüdür.


2- Öğrenciler birimlerini oluşturmak için değişkenliği olmayan geometrik biçimlerden (çizgi, kare, eşkenar üçgen, daire) yararlanırlar. Bu biçimleri kağıda çizerek kesip, katlayıp bir birim meydana getirirler. Ortaya çıkan birimlerin birlikte çoğalma imkanlarını deneyerek bulurlar. Çoğalma bir yerde duruyorsa yanlış yolda olduğunu fark ederler. Öğrenciler tekrar başa dönerek çoğalma devamlı oluncaya kadar denemeleri için yönlendirilir, birimlerini ortaya çıkarmada ve düzen oluşturmada cesaretlendirilirler. 
*** Düzen kuşağı etkinliklerinde ortaya çıkan düzenin bir hacmi olmalı ve dengede
durabilmeli, çoğalmaya imkan vermeli, tekrarlayan birimler açık ve anlaşılır olmalıdır.
Zemine yapıştırılarak çalışılmamalıdır.
7/A



7/B













7/C çalışmaları

 Doğal beslenme için getirilen mandalin dilimleri birim oldu. Bütün çalışmaları artı kazandırdı.







.........
7/L