Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Eylül 2012 Salı

Etamin Pano (30yıllık)

Yeni gelindim. Vakit geçsin diye pano işlemeye başlamıştım. Aynı modelden iki tane işliyecektim. Birini kayınvalideme birini kendime işliyordum. Sonuna yaklaşmıştım. Bir arkadaşım yaprakların yeşil tonlarından birini beğenmedi. Bende işten soğudum ve elimden bıraktım. Bir daha elime almak istemedim. Ben kullanmam bunu dedim. Kayınvalidem bitti sayılır bitir ben kullanırım dedi. Onun gayret vermesiyle bitirdim. 
  Kayınvalidem daha sonra onları çerçeveletti, salonuna astı. Çokta güzel oldu. Yıllardır eskimedi Tam otuz yıllık.

30 yıldır renkleri solmadı. Kayınvalidem teşvik etmese şimdi atılmıştı bu güzeller.
                                           Salonun  perdelerini yeniledi kayınvalidem.

20 Eylül 2012 Perşembe

Canım Sıkılıyor-Kabaklı Hamur Kızartma

Her gün şehit haberleri almaktan ve hiç bir şey yapamamaktan canım sıkılıyor. Allahım şehit annelerine dayanma gücü ver. Tez zamanda bu duruma bir çözüm bulunur inşallah.
 Bu gün dersim yok. Can sıkıntısından mutfağa girdim. Poşette atmaya kıyamadığım azıcık peynir suyu vardı. Ziyan etmeyim kullanayım dedim.

 Bir kaba 100gr kadar beyaz yumuşak peyniri, suyunu koydum.
Büyükçe bir kızartmalık kabağın yarısını rendeledim içine.
Bir soğanıda rendeledim. Soğan hamura lezzet veriyor.


Birer çay kaşığı kuru nane, karabiber, kırmızıbiber, zencefil, çörekotu ekledim.
Çatalla karıştırdım
 2Yumurta kırdım içine onuda karıştırdım. Aklıma geldikce birşeyler ekliyorum.
 1yemekkaşığı kadar nişasta,
1su bardağı kadar mısır unu,
1çay kaşığı kabonat,
aldığı kadarda buğday unu katıp karıştırmaya devam ettim.
 Elimlede yoğurup özdeşleştirdim.
 Bir tepsiye un koyup hamurdan kopardığım parçaları unlayap rulo yapmaya çalıştım. Hamuru biraz cıvık yapmışım, zorlandım. Bıçakla küçük kareler kestim.
 Kızgın yağa attım. Arkalı önlü kızardılar hemen.
 Bir yandan kızarırken bir yandan hamurları hazırlıyorum.
Küçük küçük hazırlamaya üşendiğimden parçaları büyüttüm.
 En son parçalar iyice büyüdü.
 Bir baktım önce küçük sonra orta sonrada büyük olmuş hamurlar. Amaaaan olsun. Misafir gelmiyorya kendime yapıyorum. Olduğu kadar.
 Tadına baktım Mmmmm çok lezzetli olmuş. Soğan ve kabağın tadı ile enfes olmuş, Görüntü bir şeye benzemiyor ama tadı iyi.
Neden ben canım sıkılınca hamur kızartması istiyorum??? Araştırmam lazım.

Tabakların altındaki örtüde 1970 yılında daha ilkokul 5. sınıfa giderken işlediğim masa örtüsü. Katlayıp sehpanın üstüne koydum. Bu ayrı bir post konusu tabi.

Güzel Bir Çiçek

                                                   7 eylül 2012 de bana verilen çiçek
                                                 Güzelliğe bakarmısınız...
                                              Anca kaydedebildim
                                                  Kaydetmemeyi gönlüm razı olmadı.

16 Eylül 2012 Pazar

Yiğit veArda'nın sünnet Düğünü

Kınadan sonra pazartesi düğün günü oldu. Ablam erken gelin yemekleri burda yiyin dedi.
 İzmir'de adettir. Düğünün yakın Bayan akrabalarının saçları yaptırılır ve kuaför parası düğün sahibinden çıkar. Kardeşimin hanımı ve ben hem yük olmamak için hemde kalabalığı beklememek için saçımızı yaptırdık da gittik. Onun için akşama doğru gittik. Ablamlar kuaförde 6 saat birbirlerini beklemişler.
 Sünnet odasını gezdik. Süslemeler güzeldi.
 Alttaki resim sünnet babasının çocukluğu, hey gidi günler...
Gelinimizin saçı topuz...
 Ablam ve arkadaşı...
 Yeğenimin saçı...
 Tahtırevanla piste getirildi sünnet çocukları

 Daha sonra dans edildi...
 oynandı...

 minikler eğlendi...
 takıya geçildi.
Minik Arda takıda çok sıkıldı, ağladı

 Aslan kuzeni ortalıklarda dolandı...
 Hala fotoları kaçırmadı... Saçın ihtişamı burda daha da belli.
 Amca Rüzgar'ın peşinde...
 Amca yenge oyunda. Yengenin saçıda topuz. Sıcaktan herkez topuz yaptırdı.

 Kuzen oyun havaları ile bale de...
 Kuzen Rüzgar yakalanmış...
 Bir baktık sünnet çocuklarının büyüğü kapanmış ağlıyor.Düğün onun niye ağlıyor? Meğer arkadaşları ile oynamak için orkestradan istekte bulunmuş. Orkestra da zaman doldu çalamayız demiş. Sonra araya girenlerle orkestra ikna edildi, bu seferde bizimki kendileri oynasın diye ağlamaya devam etti. Bir süre ağladıktan sonra oynamaya ikna edilen Yiğit arkadaşları ile oynayıp düğünü bitirdi.
 Düğün sonrası fotoğraf çekimleri devam etti...
Ablam kalan yakın akrabaları sünnet evine davet edip gece yarısı yemek yedirdi.
 Yemekten sonra biraz oturup evlere dağıldık.Bu da benim topuz.

14 Eylül 2012 Cuma

Yiğit ve Arda'nın Sünnet Kınası

Malum Eylül ayı düğün ayı. Sünnet olanlar, evlenenler hep bu ayda yoğunlaşır. Ablamın torunlarının sünnet düğünü vardı. Geçen pazar günü mevlüdü, sünnet gezmesi, kına gecesi yapıldı. Pazartesi akşamda kır düğünü oldu. Her iki gecede çok şahaneydi. Git-gel yollarda çok yorulduk ama değdi.
Sünnet babası dönerci olunca Tabiki mönüde Döner pilav vardı. Ayrıca akşam gelen her konuğa yemek verildi. Etli nohut. karışık kızartma, biber dolma, pirinç pilavı, keşkek, salata. Yemeyen kalmadı. İki günlüğüne mutfağa bakan yardımcı tutmuşlar. Kadın hem eksilen yemekleri yapıyor hem servis yapıyor hem bulaşıkları yıkıyordu. Allah herkese böyle yardımcı nasip etsin.
Sünnet çocukları 10 yaşındaki Yiğit ve 2 yaşındaki Arda
4kazan pilav pişmiş, ayrıca döner sarılmış. Misafirlere verildiği gibi yoldan geçenlerde sıraya girmiş döner ekmek almış yemiş. İzmirin adeti herhal.
Kınada evin önüne sandalye masalar atıldı.
2 yaşındaki Arda annesinin elini hiç bırakmadı
Abi Yiğit bu durumdan hiç hoşnut değildi. İlgi küçük Arda'ya olunca azıcık kıskançlık göstermiş.
Döner arabasının önünde koşturup oynarken Yiğit...
Sünnet Halası yeğenimTülay sokağı kontrol ediyor.
Babannenin kardeşide fotoğraf çekmekle meşgul...
Sünnet arabası, İzmir de adettir üstü açık araba ile gezdirilir çocuklar.
Konvoyu beklerken...
...
Davulcu çaldı akrabalar oynadı.
 İzmir'in sıcağında öyle vakti sünnet konvoyunun hareketini beklerken beynimiz pişti.
 Sünnet çocuklarının arkadaşları ,akrabaları konvoya katıldı.
Nereye gidileceğini kimse bilemeyince Sünnet konvoyunu kaçırdık. Kordon'a gittik...Konvoyda susuz dedeye gitmiş. Oynamış eğlenmişler.
Bizde kordonda dondurma yedik, çay içtik.
Işıklar ve bayraklarla apartmanönü süslendi.
Birsürü sandalye geldi. Akşam hepsi doldu. Orkestrada yerini aldı...
 Yiğit ve Arda ortalıkta dolandı.
Kuzenleride ortalıkta oynadılar.
Annem ve babam torun çocukları Yiğit ve Arda'nın sünnet kınasında dans ettiler. Herkesin bir oynayası varmış, düğün gibi kına oldu. hepimiz oynadık, oynayanlara paralar taktık. Ayrıca salon tutulmasa olurmuş dedik ama salonunda hakkını verdik.